23 Haziran 2011 Perşembe

Nerede Hata Yapıyorum?

Bugünlerde bu soruyu kendime sormam pekte kaçınılmaz bir son.Her yarım kalmış sorum gibi,kilitli bir kapı gibi çakılı kalıyor beynimin derinliklerinde.Her arayışım bir anahtar bulma sevincim,yanlış anahtarla sonuçlanıyor.Kapının ardındaki o gizli yanıtı bulamıyorum.
İnsanlara bu kadar yakın oluşum mu canımı acıtan.Sanırım öyle.Yoksa umursamaz,takınmaz bir tavır sergileyebilirdim nihayetinde.Onlar paslı iğnelerini gönderirken yüreğime en sert tavrımı takınıp koruyabilirdim kendimi.Ama yapamadım,yapamazdım da..Yüreğimin kapılarını sonsuz güvenimle açmışken ardına kadar,bütün merhametimi,yakınlığımı göstermişken koruyamazdım.Belkide ben en büyük hatayı burada yapıyorumdur.Eğer öyleyse bu son olmayacak,yarın yine bir kez daha açacağım yüreğimin kapılarını,yine sonuna kadar güveneceğim.Ve sonucunda şimdi olduğu gibi paramparça,kan ağlayan bir ruh kalacak bana.
Kızıyorum ama kızgınlığım onlara değil Jessie.Kızgınlığım kendime,kimse beni korumaz,babam bile korumazken,biliyorum.Kızgınlığım,geçmişte tekrarladığım şeyleri yine tekrarlamama.
Bu kızgınlığım dinmiyor Jessie.En kötüsü de bu olsa gerek.Hiçbir sakinleştirici sakinleştiremiyor ruhumu.Şimdi evdeki bütün eşyaları parçalasam geçmeyecek bu biliyorum.Bazen uyumayı istiyorum,günlerce hatta aylarca uyumayı.Her şeyden,herkes'den en çokta kendimden uzak olmayı.
Kızgınlığım beni kıranlara ya da yarayanlara değil.Boğanın karşısına kırmızı bir bezle geçmeseydim o da beni yaralamazdı.Bu kızgınlığım kendime,kendi içime.Ben kendimle barıştığım gün yine ben olabileceğim.Bir gün yine kendim olma dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder