26 Kasım 2011 Cumartesi

İç Döküş

Doğrusunu söylemek gerekirse ona acıyorum,hayatını zehrediyor..Sahtelikleri hayat diye yaşıyor ve henüz hayatın realitesini kavrayabilmiş değil,kavramaya da niyeti yok zaten.Onca zamandan sonra yaşanılan her şey,hatıralar biraz daha flulaşıyor.Benim tanıdığım insan farklıydı,belki de o gerçekten böyleydi.Ben kafamda yaratmıştım onu,kendi bildiğim gibi.
Her neyse yağmur yağıyor geçmişimin üzerine ben camdan seyrediyorum hayatımın o en değerli kısmını,buharlaşıyor.. Siliyorum elimle;ne fayda! Zamanın benden istedikleri var belli ki. Beni çağıran bir şeyler var geleceğin gizli kollarında. Bir parıltı,bir kariyer,bir gerçek belkide.. Öyle ya,gerçekler zaman geçtikten sonra açığa çıkar yoksa hangi cinayet olay yerinde çözülüvermiş ki?
Biliyorum ki her gerçek biraz olsun acı verir insana.Ve bu yüzden diliyorum ki,bir gün o gerçeklerle yüzleştiğimde dayanma gücüm olur.
Sıfırdan başlayamaz insan hayata(tabi eğer reenkarnasyona inanmıyorsanız.),hatıralarda tam olarak silinmeyeceğine göre bunlarla yaşamaya mecbur bırakılmış kullarız biz.
Düşünsene,ya da boşver düşünme.
21 yaşındayım bundan sonra kaç gün,kaç sene daha yaşayacağımı bilmiyorum.
Ama bildiğim tek şey onca günü,onca seneyi sırtımda bir bıçakla yaşayacağım.
Herşeyi unutmak için söz verdim kendime,onu unutmak için söz verdim kendime..Annem için,kendim için..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder