25 Mart 2012 Pazar

Ciddi Bi' Sorunumuz Var.

Evimde oturuyordum;her zaman ki gibi dizilere sarmıştım. Sonra dışarıdaki güneşin gülümsemesine yanıt olarak dışarıya çıkayım dedim. Normalde haftasonları kalabalık yerlerden pek hoşlanmasam da kendimi Cevahir alışveriş merkezinde buldum.
Katlar arasında kalabalığın içinde ''aman ona çarpmayayım.'',''off ne yavaş yürüyorlar,yanlarından basıp geçeyim.'' gibi sözler sarfederek kendi kendime biraz dolaştım.
 Bir kaç mağazaya bakmadım desem yalan olur,baktım tabiki. Fakat nedense bir isteksizlik,etrafımdakilerin telaşı falan derken sadece bakmakla yetindim.
Sonra her kitap meraklısı bir insan gibi kendimi D&R'a ışınladım.
İlk olarak direk ''çok satanlar'' bölümüne baktım. Buraya bakıyorum;neden mi? çok basit. Genelde beş para etmeyecek bilgilere ve kurgulara sahip kitaplar oluyor bu değerli,göz alıcı bölümde. İşte bu çok üzücü ama değişmiyor.Ve klişeleşmiş bir söz çakılı kalıyor zihnimde ''Yahudinin 3 lirası varmış,2 lirasını reklama vermiş.'' Gerçekten de bizde de durum böyle. Bunu biraz da kabullenemiyorum. Tekstilde,yiyecek ve içecek sektöründe böyle olmasına aldırış etmeyebilirim. Ama kitap konusunda kandırılmak hiç de hoş değil.
Ve dikkat edilecek,bana sorarsınız ''ciddi bir sorun'' tam olarak bu çok satanlar listesinde 4 adet zayıflamak konulu kitabın yer alması. Herhalde zayıf insanlar zevk olsun diye almadılar bu kitapları? Ülkemizde bu kadar şişman sayısı olduğunu hatta bunun kitap listelerini değiştirecek kadar olduğunu düşünmüyordum.Kitap okuma alışkanlığımızın yüzdesinin düşük olduğunu düşünürsek; Sormadan da edemiyorum ''kitap okuyanlar şişman mı?''
Herneyse küçük hayal kırıklığından sonra evime gitmek için metroya doğru emin adımlar ile ilerlerken,birden kalabalığın korumalıklara yanaşıp oradan aşağıya baktığını gördüm(korumalıkları bilirsiniz her katta düşme tehlikesini engellemek için konulan,heh o işte.)
Neyse bir yaklaşayım dedim bu kadar önemli olan ne? Bir de baktım polis barikat çekmiş,adli tıp ekipleri orada bir kaç işlemle meşguller.
Ben daha soru sormadan sağolsun yanımdaki teyze polisten daha çok şey biliyormuş ve kısaca özet geçti bana. Anlatmasına göre;35 yaşlarında bir adam 5.katından düşmüş.Söylenenlere göre korumalığın oradan sarkarken başı dönmüş ve düşmüş.
Ki ben buna bir türlü inanamadım nedense. Gel gelelim durum şu;5.kattan o şekilde düşsse bir alt kat çıkıntılı ve oraya düşmesi gerekir. En alt kata düşebilmesi için biraz uzun atlayış yapması gerekir sanırım.Bu da intihar olma olasılığını yüksek tutar.
İntihar kelimesini nerede duysam ve görsem hep tuhaf gelmiştir bana. Bugün olan sadece benim gördüğüm.
Görmediğim daha kaç milyon var kendini karanlıklara süren..
Boğaz köprüsünden atlamak,binadan atlamak,başına silah dayayıp ateşlemek,zehirlemek vs. bunları duymustum.
Kim bir alışveriş merkezinde üstelik en yoğun gününde intihar etmek ister ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder