15 Ağustos 2011 Pazartesi

İntihar Şehri

Gecenin kör karanlığında yürüyordum.Sokaklar pek tekin değildir burada köpeklerden korkmuyorum insanlardan korktuğum kadar.Çünkü burada insanların köpeklerden daha keskin ve büyük dişleri vardır.Ve köpeklerden farklı olarak düşünme yetisine sahip olabildikleri için bir yabancının sana bu saatte sorabileceği veya söyleyebileceği tek şey ''Çıkar bütün paranı''.
Ama ne yazık ki tek kuruş yoktu.Kartlar kapalı,borç hat safhada.Ve benim şu durumumdaki insanın isteyebileceği tek şey bir silahın namlusunu ağzına dayayıp ve tetiği çekmek olacaktır.Tabi bunu yapacak cesareti varsa.O yüzden karşımdaki insanın ''Çıkar bütün paranı'' dan sonra gelen ''Yoksa öldürürüm'' cümlesi de korkutmuyor nihayetinde.
Yağmur yağıyor,bardaktan boşalırcasına.Yalnız bardak kırılmış olmalı,daha önce böyle bir yağmura hiç rastlamamıştım.Her tarafım sırılsıklam bu durumda üşütmemek için ne yapsam nafile.Ama olsun yinede seviyorum yağmuru.Yollarda biriken sular yanımdan arabaların hızla geçmesiyle üstüme sıçrıyor bu da insanların bir başka küfür ediş şekli olmalı,aldırmıyorum.
Böyle bir gecede kendini köprüden boğazın serin sularına atmak mı en güzelidir? Muhtemelen o kadar yükseklikten daha tenim suyla buluşmadan vücut ısısı değişiminden ya da kalp krizinden gözlerimi kapamış olurum.
Ya da hızla geçen bir arabanın önüne kendimi savurup havada bir kaç takla attıktan sonra zemine kafamı vurup muhtemelen bir kaç kırığım oluşur ve beynimin dağılmasıyla çıkan kanların hepsi yağmur sularıyla birlikte kanalizasyondan yavaşça süzülüp gitmesi mi daha temizdir,ölüm şeklinin.
Neden bunları düşünüyorum bilmiyorum.
Her neyse sonbaharın bu gününde özellikle bu şehirde bunları gerçekleştirmem olası değildir.Eminim ki köprü şuan atlamak için can atanlarla doludur.Borçları olanlar,sevgilisinden ayrılanlar,sokağa atılanlar ve hayattan zevk alamayanlarla doludur.Benim atlayabilmem için sanırım sıraya girmem gerekecek.
Yaşadığım yerden fazla uzaklaşmış olmalıyım;yanlışlıkla yüz yüze geldiğimiz insanlar gülümsüyor,birbirine çarpan insanlar pardon deyip özür diliyor.
Şimdi evime dönmeliyim.Gramafona en güzel plağımı koyup,çayımı demledikten sonra bir süre camdan yağmuru izlemeliyim.Ve güneşi evimde karşıladıktan sonra da uyumalıyım.Her zaman ki gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder